Kanadalı bilim adamları, yerçekimsiz ortamda sex yapmanın, insanlığın uzayı kolonileştirilmesi için fazlaca mühim bulunduğunu deklare etti ve uzayda cinsellik üstüne emek harcamalar yapılmasını istedi.
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), yakın bir gelecekte, insanların Ay ve Mars’a uzun bir süre geçireceği öngörüldüğü için, uzayda sex üstüne emek harcamalar yürütebileceğini deklare etti.
Bu doğrultuda, yerçekimsiz ortamdaki seksin, potansiyel olarak Dünya’dan uzakta uzun seneler geçirmek zorunda kalan astronotlar için “fazlaca mühim” olacağı açıklandı.
GELECEKTE UZAYA SEYAHAT EDEN İNSANLARIN SAYISININ ARTMASI BEKLENİYOR
Bununla beraber, şu anda uzaya giden insanoğlu ustalaşmış astronotlardan oluşuyor. Sadece, Jeff Bezos, Elon Musk ve Richard Branson benzer biçimde milyarderlerin uzay turizmi atılımları ile gelecekte fazlaca sayıda sivilin uzaya gezi etmesi planlanıyor.
KANADALI AKADEMİSYENDEN “UZAY SEKSOLOJİSİ” DİSİPLİNİ KURMA ÖNERİSİ
NASA’nın açıklaması, uzay organizasyonlarını yeni ‘uzay seksolojisi’ disiplinini benimsemeye çağıran beş Kanadalı akademisyenden oluşan bir ekip tarafınca meydana getirilen bir emek verme önerisine cevap olarak geldi.
MARS’IN KOLONİLEŞMESİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR DURUM
The Sex Journal of Sex Research adlı bilimsel dergide çalışmalarını gösteren Concordia Üniversitesi’nden akademisyenler, “Cinselliği ve düşük yerçekimi ortamında iyi mi çalışacağını idrak etmek, derin uzay görevlerinin başarısı ve dünya dışı yerleşimler inşa etmek için fazlaca önemlidir” açıklamasını yapmış oldu.
NASA: UYGUN ADIMLAR ATILACAKTIR
Öteki taraftan NASA, daha ilkin ‘hiçbir insanoğlunun uzayda sex yapmadığını’ belirterek, “Ilk olarak mürettebat üyelerinin uzayda uzun süre sıhhat ve güvenliğini sağlamakla ilgileniyoruz. İnsan Araştırma Programımız, insanlı uzay uçuşlarının beş tehlikesini azaltmak için çalışıyor ve ekiplerin beraber çalışmasına ve yolculukları esnasında duygusal olarak hazırlıklı olmalarına destek olacak yolları araştırıyor” denildi.
Şu anda insan uzay uçuşunun beş tehlikesi ışınım, yalıtım ve hapsedilme, Dünya’dan uzaklık, yerçekimi eksikliği ve sıradışı ortamlar bulunduğunu belirten NASA, “Uzayda üreme sağlığı mevzusunda daha derinlemesine bir emek verme için gelecekte bir gereksinim tespit edilirse, NASA uygun adımları atacaktır” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
ABD Uzay Ajansı, şu anda mevzuyu detaylı bir şekilde araştırmak için bir saha projesi olmadığını, sadece insanları Mars’a ayak basmaya yaklaştıkça bunun değişebileceğini de aktardı. Kızıl Gezegen’in yüzeyinde kubbelerin altında Mars’a yapılacak bir yolculuğun her iki yönde yedi ile dokuz ay sürmesi planlanıyor.
DAHA ÖNCE HAYVANLARIN ÇİFTLEŞMESİNE İLİŞKİN ÇALIŞMALAR YAPILDI
Öte taraftan, Kanadalı bilim adamları, “Roket bilimi bizi uzaya götürebilir, sadece başarıya ulaşmış olup olmayacağımızı insan ilişkileri belirleyecek” dedi.
Internasyonal Uzay İstasyonu (ISS) üstünde hayvanlar arasındaki çiftleşmeyi inceleyen bazı ufak emek harcamalar olsa da, insanların yörüngede iyi mi üreyebileceğine dair detaylı bir araştırma yapılmadı. Bir NASA sözcüsü, ortaklarının ISS’de meyve sinekleri, solucanlar, salyangozlar, denizanaları, balıklar, kurbağalar, tavuk yumurtaları ve kemirgenler dahil olmak suretiyle çeşitli türlerde üreme fizyolojisinin temel bilimini ve boğa ve insan spermini kullanan öteki emekleri incelediklerini söylemiş oldu.
Sadece, hayvanların üremesinden elde edilmiş veriler insanoğlu için geçerli değil ve bir uzay ortamındaki veriler, Mars’a yapılacak bir seyahat üstünde uzun vadeli herhangi bir tesir hakkında data vermiyor.
“DAHA ÖNCE UZAYDA CİNSEL YAKINLIK KONUSU ARAŞTIRILMADI”
Bu yüzden Kanadalı araştırmacılar, uzayda insan uyarılması mevzusunda daha iyi organize edilmiş, yaygın emek harcamalar için çağrıda bulundular. Kanada çalışmasının yazarlarından Simon Dubé, “Sosyo-kültürel ve ruhsal bileşenleri de dahil olmak suretiyle, uzayda insan yakınlığı ve cinselliği üstüne araştırma neredeyse yok. Hiçbir araştırma, ne yakın ilişkileri ne de uzaydaki cinsellik deneyimini ya da bunların herhangi birinin mürettebat performansını iyi mi etkileyebileceğini araştırmadı” dedi.
Bununla beraber, SpaceX’in CEO’su Elon Musk, insanları Mars’a yerleştirme hedefiyle insanlığın “gezegenler arası bir tür” haline gelmesine destek olmak istiyor, bu yüzden uzayda cinsiyetin mekaniğini ve etkilerini incelemek fazlaca mühim olabilir. Aralık 2020’de Musk, SpaceX’in 2026 yılına kadar insanları Mars’a indirmesinin mümkün bulunduğunu açıkça belirtmişti.