Son Dakika: Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalınca’dan Finlandiya ve İsveç’in NATO başvurusu ile ilgili flaş izahat – Haber Gönder

Son dakika haberi: Kalınca ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurusu mevzusunda emek harcama yapmak suretiyle Brüksel’deki NATO Karargahı’nda temaslarda bulunmuş oldu. Burada basına açıklamalarda bulunan Kalınca, müzakerelerin süreceğini, 29-30 Haziran’da İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenecek zirvenin son tarih olmadığını altını çizdi.

Kalınca, NATO’nun bir güvenlik ittifakı olduğu gerçeğini, İttifaka üye olmak isteyen ülkelerin NATO müktesebatını bire bir uygulama ve üye ülkelerin dile getirmiş olduğu güvenlik endişelerini karşılama yükümlülükleri bulunduğunu, muhataplarına aktardıklarını belirtti.

Genel olarak açık ve samimi bir görüşme ortamı bulunduğunu ve bu tür müzakerelerin süreceğini dile getiren Kalınca, sonraki süreçte belirleyici faktörün, söz mevzusu iki ülkenin sahada atacağı somut adımlar olduğuna işaret etti.

PKK’NIN İSVEÇ’TEKİ PROPAGANDA EYLEMLERİ

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalınca, terör örgütü PKK’nın İsveç’teki propaganda eylemlerini “örgütün seneler içinde kazanılmış olduğu mevcudiyetin somut göstergesi” olarak değerlendirdi.

PKK’nın faaliyetleriyle ilgili İsveç’in acilen adım atmasını beklediklerini ifade eden Kalınca, İsveçli yetkililerden de bu yönde pozitif yönde söylemler duyduklarını, 1 Temmuz itibarıyla yeni bir terörle savaşım yasasının yürürlüğe gireceğinin söylendiğini, sadece bunu tam olarak ne bulunduğunun ilerleyen süreçte görüleceğini söylemiş oldu.

Kalınca, “PKK’nın Avrupa’nın göbeğinde bu ülkeleri tutsak alırcasına bir etkinlik zinciri içinde bulunmasının kabul edilemez” bulunduğunu belirterek, bu mevzunun yakın takip edeni olduklarını kaydetti.

NATO Genel Sekreterliğinin ev sahipliğinde İsveç ve Finlandiya’nın üyelik başvurusuyla ilgili sürece dair müzakereler yaptıklarını aktaran Kalınca, başından beri Türkiye’nin endişelerinin ve beklentilerinin karşı taraflara açıkça ifade edildiğini hatırlattı.

Kalınca, PKK/YPG, FETÖ ve DHKP-C benzer biçimde terör örgütlerinin faaliyetlerinin ve mevcudiyetlerinin sona erdirilmesine yönelik beklentilerin ifade edildiğini kaydederek, “Temel beklentimiz, Türkiye’nin ulusal güvenliğine tehdit teşkil eden bu terör örgütlerinin buradaki yapılanmasının, para toplama, adam devşirme, propaganda benzer biçimde faaliyetlerinin sona erdirilmesi.” dedi.

Türkiye’ye dönük tabanca ambargosu ve kısıtlamaların kaldırılmasına yönelik beklentilerin de iletildiğini ifada eden Kalınca, “Madrid’de yapılacak olan NATO Zirvesi’nin bizim için bir son tarih yada dönüm noktası olmadığını, bu müzakerelerin devam edeceğini de bugün ifade ettik.” diye konuştu.

Kalınca, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile de görüştüklerini, NATO Zirvesi’nin genel çerçevesini, küresel sınamaları, Rusya ile ilişkiler, Ukrayna savaşı, besin güvenliği, enerji, siber güvenlik benzer biçimde mevzuları ele aldıklarını aktardı.

Türkiye’nin geniş bir coğrafyadaki mühim rolleri üstüne değerlendirme yaptıklarını bildiren Kalınca, Türkiye’nin, NATO Zirvesi’nin başarıya ulaşmış olması için hazırlıklarını yaptığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da zirve esnasında birçok mühim mevzu ve başlığı gündeme getireceğini söylemiş oldu.

Kalınca, NATO’nun bir güvenlik ittifakı bulunduğunu vurgulayarak, şu şekilde devam etti:

“İttifaka üye olmak isteyen ülkelerin NATO müktesebatını bire bir uygulayarak ve üye ülkelerin dile getirmiş olduğu güvenlik endişelerini karşılamak suretiyle yol alabileceklerini yeniden muhataplarımızla paylaştık. Genel olarak açık ve samimi bir görüşme ortamı vardı. Bundan sonrasında da bu müzakerelerimiz devam edecek. Bundan sonraki adımların nasıl biteceği büyük oranda karşı tarafın atacağı somut adımlara bağlı. Görüşme ettiğimiz bazı metinler var, belli prensipler üstünde yürüttüğümüz müzakereler var. Fakat metinler kadar mühim olanı da somut olarak sahada atılacak adımlar.”

“ADIM ATMAYA HAZIRLANDIKLARINI SÖYLEDİLER”

Kalınca, terör örgütü PKK’nın İsveç’teki propagandasıyla ilgili bir sual üstüne, şunları kaydetti:

“İsveçli mevkidaşlarımızla da bu mevzuda açık ve net bir halde konuştuk. Kendileri bu durumdan duydukları rahatsızlığı ifade ettiler. Somut olarak bununla ilgili ne tür adımlar atacaklarını da hep beraber göreceğiz. Bizlere söylenen 1 Temmuz itibarıyla İsveç’te yeni bir terörle savaşım yasasının yürürlüğe gireceği ve bu kapsamda da bazı yeni adımların atılabileceği. Fakat bu tarz şeyleri, tam olarak spesifik manada nasıl sonuçlanacağını, hep beraber göreceğiz. Son yaşanmış olan hadiseler, terör örgütünün burada paçavralarını belli binalara yansıtmak suretiyle adeta İsveç devletini, NATO’yu tehdit edercesine, onlara meydan okurcasına ortaya koyduğu eylemler de aslen bu örgütün seneler içinde burada iyi mi bir varlık kazandığının somut bir göstergesi. Bir güvenlik problemi olarak PKK terör örgütü ve bununla ilgili yapılar, PYD/YPG benzer biçimde yapılara karşı İsveç devletinin acilen adım atmasını biz doğal ki bekliyoruz.”

Bunun, NATO’ya üye olmak isteyen bir ülkenin yerine getirmesi ihtiyaç duyulan yükümlülük bulunduğunu vurgulayan Kalınca, terör örgütlerinin Avrupa’nın göbeğinde bu ülkeleri tutsak alırcasına faaliyette bulunmasının kabul edilemeyeceğini söylemiş oldu.

Kalınca, “Bununla ilgili ümit ederim kendileri de tabloyu açık ve net bir halde görürler. Bu tür terör eylemlerinin, propaganda faaliyetlerinin, şiddete teşvik eylemlerinin, terörü romantize eden faaliyetlerin hiçbir şekilde ifade özgürlüğü ile toplanma özgürlüğü ile ilgisinin olmadığını da açık ve net şekilde görürler. Bu yönde kendileri adım atmaya hazırlandıklarını ifade ettiler. Fakat doğal ki ben onlar adına bir şey söylemek istemem. Bununla ilgili atacakları adımları hep beraber göreceğiz.” dedi.

SÜRECİN SEYRİ ATILACAK ADIMLARA BAĞLI

Kalınca, NATO Zirvesi’ne 8 gün kaldığını hatırlatarak, İsveç ve Finlandiya’nın atacağı adımların ne kadar süratli ve nitelikli olacağını izleyeceklerini söylemiş oldu.

“Bundan sonrasında sürecin seyri ve hızı, bu ülkelerin atacağı adımlara bağlı.” diyen Kalınca, şu şekilde devam etti:

“Biz prensipte NATO’nun genişleme politikasına karşı olan bir ülke değiliz. Geçmişte 1999’dan beri ittifaka üye olan öteki ülkelerin adaylıklarını destekledik. Fakat bu, sadece ve sadece NATO müktesebatının tüm halinde uygulanması neticesinde söz mevzusu oldu. Ek olarak 1999 senesinde NATO’nun üyelik süreciyle ilgili ortaya koyduğu bazı ilkeler, prensipler ve prosedürler var. O tarihten bu yana ittifaka üye olan tüm ülkelerde bu prosedürleri izlediler.”

Yunanistan’ın Şimal Makedonya’yı yalnız isim meselesinden dolayı 11 yıl süresince veto ettiğini hatırlatan Kalınca, ittifaka üye olmanın, tarafsızlık ilkesini değiştiren İsveç ve Finlandiya benzer biçimde iki ülke için mühim bir adım bulunduğunu altını çizdi.

Kalınca, “Bu adım çerçevesinde normal olarak onlar şu anda tehdit algılarını, güvenlik mimarilerini, bununla ilgili mevzuatlarını, yasal düzenlemelerini gözden geçirecekler. Yeni yasalar çıkaracaklar. Bu çerçevede Türkiye’nin taleplerine dönük ve bazı yasal düzenlemelerin yapılması, adımların atılması da sürecin mahiyeti gereği olması ihtiyaç duyulan şeylerdir. Bu tarz şeyleri ne kadar kısa sürede yaparlarsa, ne kadar kısa sürede adım atarlarsa süreç ona gore hız kazanır, daha pozitif bir yönde ilerler, ivme kazanır.” ifadelerini kullandı.

ÖNAL: “TÜRKİYE’NİN BEKLENTİSİ TUTUM DEĞİŞİKLİĞİ”

Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal da Türkiye’nin beklentisinin tutum değişikliği bulunduğunu, bunun için de bağlayıcı taahhütler ve somut adımlar görmek istediklerini bildirdi.

Önal, “Bağlayıcı taahhütleri düşündüğümüzde bunu tercihen kayıt altına alınacak taahhütler olarak düşünebiliriz ki görüşme ettiğimiz konulardan bir tanesi bu.” dedi.

Genel itibariyle görüşmelerin yapıcı ortamda sürdüğünü belirten Önal, “Belli bir miatla kendimize sınırı olan görmüyoruz. Bu sürecin hızı, kapsamı, bu ülkelerden beklentilerimizi karşılama biçimlerine, hızlarına bağlı olacaktır. Doğrusu bu, gerek bağlayıcı taahhütler bağlamında gerek atılacak somut adımlar bağlamında. Bunlar ne kadar süratli, kapsamlı, nitelikli olursa süreç bu şekilde süratli olabilir.” değerlendirmesini yapmış oldu. (AA)

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Şok gelişmenin arkasından deklare etti! İnce, kararını verdi

Imtihan günü polise verdiği yanıt yürekleri burkmuştu! “Annem…”

550 bin kişiye askerlik affı geliyor